Joe Biden silah lobisini durdurabilir mi?
ABD’nin Teksas eyaletininin Uvalde kasabasında bir okula yapılan taarruz sonucu 19’u öğrenci 21 kişinin katledilmesi “silahlanmanın şahsî bir hak olduğu” ABD’de ateşli silahlarla ilgili tartışmaları yine gündeme getirdi. ABD tarihindeki en ölümcül ikinci okul saldırısı olarak kabul edilen katliamda, yaşları 7 ila 10 ortasında değişen yakınlarını yitirenler, yani hücumun “psikolojik kurbanları” için bu tartışmalar elbette çok manalı olacak. Gibisi hücumlarda yakınlarını yitiren başkaları üzere, silah yasasının değişmesini bekleyecekler onlar da.
Adım atarsa takviye bulur
Lider Joe Biden’ın, atak sonrası Amerikalıları “silah lobisine karşı durmaya” çağırmasının son derece tuhaf olduğunu belirtmeliyim öncelikle. Zira yıllardır yapılan kamuoyu yoklamalarında Amerikalıların birçoklarının, “yasaklanmasa” bile “ateşli silah yasası”nın sertleştirilmesini istediği biliniyor. Yani bu hususta bir adım atacaksa kendisini destekleyen büyük bir kesim var esasen. Ayrıyeten, Lider seçilmesinde “silah güvenliği tedbirleri alma, silah kaynaklı vefatları azaltma” vaadinin de çok tesirli olduğu sır değil.
ABD’lierin birçok silah yasağını destekliyor dedim, bir bilgi sunayım; Gallup tarafından yapılan bir ankete nazaran yasağı savunanların oranı yüzde 52. Berbat olan şu 2018’de bu oran yüzde 67’idi. Yapılan bir araştırmada 1960’da Amerikalıların yüzde 60’ının silah yasağını desteklediği ortaya çıktı, ki çok farklı bu. Yani sanıldığı üzere ABD’liler silaha çok da düşkün değillermiş evvelce. Lakin ülkede “geleneksel motiflere eklemlenmiş silah kültürü”nün bilhassa yaygınlaştırılmasıyla ‘silahsever’ önemli bir kesim oluşmuş haliyle.
Biden’ın Asya tipinden dönüş yolunda katliamla ilgili olarak “Neden öbür ülkelerde değil de ABD’de yaşanıyor bu tıp saldırılar” demesini de tuhaf buldum haliyle. Bunun karşılığını ondan daha düzgün kim bilebilir?
Uzun müddettir gayret veriyor
Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada “Tanrı aşkına, hepimizin bildiğini ne vakit yapacağız?, Neden bu katliamla yaşamaya razıyız?” üzere dokunaklı tabirlerini duyduğumuz Biden’ın Lider olmadan evvel tesirli bir senatörken de silah lobisinin güzeline gitmeyen birçok kararı hayata geçirdiğini bildiğim için bu yakınmasında samimi olduğuna inanıyorum. Zira uzun müddettir bu mevzuda kampanya yürüten Biden 1994 yılında senatör olarak misyon yaparken atak silahlarına on yıllık yasak getirmeyi başarmıştı.
Lakin, silah lobilerini, Ateşli Silahlar Yasası’nı değiştirerek silah taşımaya kısıtlama getirilmesi konusunda ikna etmesi pek kolay olmayacak Biden’ın. Lider seçildiği günden beri silah denetimi yasasını Kongre’den geçirmek için gereken oyu hala alabilmiş değil örneğin. FBI’nın “silahlı atakların 2020’den bu yana iki kat arttığını” ortaya koyan raporuna karşın. Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezi’nin araştırmasında da silahlı hücumda ölenlerin sayısının trafik kazalarında ölenlerden daha fazla olduğu ortaya çıktı. Bunlar Kongre’de bir mana tabir etmiyor belirli ki.
Demokratlar, 2019’dan beri, silah alınımın müracaata doğal olmasını, kabul mühletinin de uzun tutulmasını istiyor. Lakin Cumhuriyetçilerin buna sıcak bakmaması nedeniyle bu talepler Kongre’den geçmiyor. Hatta, Teksas’dan Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Ted Cruz (zaten berbat biridir), silah hakkını savunarak Demokratları “yasalara saygılı vatandaşların (yani silah sahiplerinin) anayasal haklarını kısıtlamaya çalışmakla” suçladı. Güney Dakota Cumhuriyetçilerinden Mike Rounds da güya bir şey yapılmasını istiyormuş üzere konuşarak “asıl sormamız gereken şey, alınacak tedbirlerin sahiden bir fark yaratıp yaratmayacağı sorusudur” dedi.
Yani görünüm şu; Kongre’de, Uvalde katliamı nedeniyle Demokratlarca başlatılan teşebbüslere karşın, silahların kısıtlanmasına yönelik bir efor yok, tersine tedbir alma teşebbüslerine karşı sessiz kalma eğilimi hakim.
Yani bölünmüş bir Kongre’den silah zıddı bir yasa çıkarmak çok sıkıntı.
