‘Kılıçdaroğlu güzel ancak seçilemez’ diyenler!
– Kılıçdaroğlu kazanamaz, Erdoğan’ın karşısında onun üzere biri lazım.
– Nasıl biri?
– Sert biri olacak, vurdu mu oturtacak…
– E, aslında o denli biri var, neden değiştiriyoruz ki?
– Siz romantik solcular, daima hayal görüyorsunuz. İsveç’te yaşasaydık, şahane bir başbakan olurdu lakin burası İsveç değil!
– Yani siz bizim onlar üzere bir yurttaşlık muamelesine paha olmadığımızı mı düşünüyorsunuz?
– O denli değil lakin kazanamaz!!!
*
Ne kadar sık duyduğumuz diyaloglar bunlar, değil mi?
Sizi bilmem, ben günde en az üç doz alıyorum.
Kendimizi medeniyete, demokrasiye layık görmeyişimize mi yanayım, projesi yok deyip okumaya, dinlemeye kapalı oluşlara mı?
*
Birinci farkındalık Adalet Yürüyüşü’nde yaşandı…
“Helal olsun adama, lakin seçilemez” diyenler türedi yeniden…
Helal olsun lakin seçilemez!
Sonra unutuldu…
TÜİK, Merkez Bankası ve Et/Süt Kurumu’nun önüne gidince yeniden hatırlandı…
Elektrik faturalarına direndiğinde takdir topladı…
Karanlıkta oturdu, karanlıkta oturanların yanında durdu…
Fakirin yanında durdu…
Mülakatta haksızca elenenin yanında durdu…
Seyahat Davası’nda mahpusa tıkılan aydınların yanında durdu…
Son olarak: Mahpusa atılmak, siyasi yasaklı yapılmak istenen vilayet liderine kalkan oldu: “Partimizin tüm milletvekilleri, derhal İstanbul vilayet başkanlığı binamıza yanlışsız yola çıkın” dedi. Kendi de yola çıktı, “Canan merttir, Canan bizimdir” dedi…
Asıl aferin SADAT’a hesap sorduğunda geldi. Ruhsal harbe, seçim güvenliğine dikkat çekti…
Samimi müslümanlara seslendi: Dimdik durun!
Mektupçu mafyalara, kendini derin devlet ilan etmişlere seslendi: Haddinizi bilin!
Dün Maltepe mitinginde ‘kullanışlı aparatlarla arbede edeceğiz’ dedi.
Kelam verdi, ‘kazanacağız’ diye altını çizdi.
600 bin kişinin olduğu söz edilen meydanda daima birlikte ‘güzel günler göreceğiz’ diye haykırdı insanlar…
“Helal olsun adama” diyor artık pek çok kişi yine…
Ama…
Altılı masayı oluştururken harcadığı uğraş, başkanları bir ortada tutmak için yüklendiği sorumluluk herkesçe takdir ediliyorsa da rakip tuzağa düşmeye teşne zihniyetin lisanına yapışmış bir defa: Kılıçdaroğlu âlâ lakin seçilemez!
Neden seçilemez diyorsun, yanıt yok… Biraz sıkıştırsan ‘Ekmeleddin’ diyor çıkıyor işin içinden…
Anlamak güç…
*
Dünden bana kalan en değerli kelama gelince: Celladımıza benzeyerek mi değişim getireceğiz?
Üzerine düşündüğünüz düzgün bir pazar dilerim.
