Romantik sinemalarla başladığı sinema serüveni aksiyondan toplumsal sinemaya kadar uzanan Arkın, ikonik rolleriyle akıllara kazındı. Arkın, Türker İnanoğlu‘nun sinemaya uyarladığı Kara Murat sinema serisi, Süreyya Duru‘nun direktörlüğünü yaptığı Malkoçoğlu sinemalarıyla bir devrin sinemada aksiyon figürü haline gelirken, Türk bilimkurgu sinemasının en kıymetli örneklerin ve sonrasında bir kült haline gelen Dünyayı Kurtaran Adam sinemasında de başrolü oynadı.

1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları sinemasının finalindeki arbede sahnesi, Arkın’ın mesleğinde bir kırılma noktası oldu. Bir müddet daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yeniden Halit Refiğ’in teklifiyle aksiyon sinemalarına yöneldi.

Bu periyotta İstanbul’a gelen Medrano Sirki’nde altı ay müddetle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak, Türk sinemasına daha evvel hiç örneği olmayan bir stil getirdi.

Romantik sinemalarla başladığı sinema serüvenine aksiyon sinemalarıyla devam eden Arkın, birçok farklı çeşitte sinemada, farklı karakterlere hayat verdi. Mesleği boyunca westernden güldürüye, macera sinemalarından toplumsal sinemalara kadar farklı cinslerde sinemalarda yer aldı. Bilhassa Tarık Akan’la birlikte başrolü paylaştığı Maden (1978) ve kendisinin yönettiği Vatandaş İstek (1979), Remzi Jöntürk’ün yönettiği, Mehmet Aydın’ın senaryosunu yazdığı Öğretmen Kemal (1981) sinemaları Cüneyt Arkın’ın mesleğinde özel bir yer kaplar.

12 Mart devri sırasında, 4. Altın Koza Sinema Şenliği’nde (1972) heyetin birinci oylamasında Yılmaz Güney‘i Baba sinemasındaki rolüyle en yeterli erkek oyuncu seçmesine karşın daha sonra siyasi baskılarla Güney’in yerine, birinci oylamada Yaralı Kurt sinemasındaki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın’ı en âlâ erkek oyuncu seçti. Bu karara reaksiyon gösteren Arkın mükafatı reddetti.

Cüneyt Arkın sinemasına başka bir renk getiren, direktörlüğünü Çetin İnanç’ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam vakitle bir kült sinema haline geldi. 1980’li yıllarda Mevt Savaşçısı, Arbede, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev üzere aksiyon sinemalarından sonra, 1990’lı yıllarda polisiye dizilere yöneldi.

300’den fazla sinemada baş rol olarak misyon almış ve bu manada bir rekor kırmıştır.